çok yüksek

Turkish-English Translation

  1. towering
  2. Adjective mountainous
  3. usurious
  4. hyper
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

bu ev için istenilen fiyat çok yüksek
the asking price of this house is too high
çok yüksek bir meblağ ödemek
to pay out Verb
çok yüksek faiz haddinden borç para verme
usury
çok yüksek faiz oranı
usurious rate of interest
çok yüksek frekans
ultrahigh frequency
çok yüksek gümrük vergisi
prohibitive duty
çok yüksek hesap pusulası
stiff bill
çok yüksek hisse senedi kârı
top- heavy market
çok yüksek itibarı olan
of the highest credit
çok yüksek kalitenin talep edildiği piyasa
exacting market
çok yüksek kurdan satın almak
to buy at the top of the market Verb
çok yüksek maaş almak
to command a very substantial salary Verb
çok yüksek miktarda para ödemek
to pay handsomely Verb
çok yüksek miktarda para ödemek
to pay out Verb
çok yüksek olmak
to stand head and shoulder(s) above Verb
çok yüksek para ödemek
to pay a heavy fas Verb
çok yüksek şeyleri hedeflemek
to hitch one's wag g on to a star Verb
çok yüksek ücret
runaway rate
bir şeyi çok yüksek fiyata almak
to obtain something at a random fas Verb
fiyatı çok yüksek olmak
to cost a lot Verb
fiyatı çok yüksek olmak
to cost an arm and a leg Verb
müşterinin kabul ettiği çok yüksek fiyat
class price
yüksek sesle ya da çok konuşan kişi
big-mouth
Turkish-English phrases from Zargan's own database